Kadr Sûresi

97 / Kadr Sûresi

Mekke döneminde inmiştir. Medenî diyenler de vardır. Beş âyettir. İlk âyette geçen kadir, “şeref ve azamet” demektir. Bu kelime sûreye ad olmuştur. (H. T. FEYİZLİ, 1/598)

Rahmn ve Rahîm Allâh’ın adıyla

 

97/1-5  HADİR  GECESİ,  BİN  AYDAN  HAYIRLIDIR

1-3. Şüphesiz biz onu (Kur’ân’ı) Kadir gecesinde indirdik. [krş. 2/185; 44/3] 2. (Ey Peygamberim!) Kadir gecesini(n fazîletini) sen nereden bileceksin? 3. (O) Kadir gecesi, (içinde Kadir gecesi olmayan) bin aydan daha hayırlıdır.

4, 5. Melekler ve Rûh (Cebrâil) , onda Rablerinin izniyle (gelecek yıla kadar olacak hikmetli) her iş için iner de iner. [bk. 44/4] 5. O (gece), tanyeri ağarıncaya kadar, (ibâdet ehline) bir selâmet (rahmet ve esenlik)tir.

 1-5.(1).‘Şüphesiz biz onu (Kur’ân’ı) Kadir gecesinde indirdik.’ Bakara sûresinde de ‘Ramazan ayı ki, insanlara yol gösterici, hidâyeti, doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırt edip açıklayıcı olarak Kur’ân o ayda indirilmiştir’  (Bakara 2/185) buyurulmuştur. Bundan da anlaşılıyor ki, Allâh’ın meleğinin Rasûlullâh’a Hıra’da ilk defa vahiy getirdiği gece, Ramazan ayının bir gecesiydi. Bu geceye mübârek gece denmiştir: ‘Biz onu mübârek bir gecede indirdik.’ (Duhan, 44/3) (MEVDÛDİ, 7/180)

Kur’ân’ı bu gecede indirmenin iki anlamı olabilir. Birincisi, bu gecede bütün Kur’ân vahiy taşıyan meleklere intikal ettirilmiş ve ondan sonra şartlara göre zaman zaman olmak üzere 23 senede, bu âyet ve sûreleri Cebrâil, Allâh’ın emriyle Rasûlullah’a getirmiştir. Bu görüş İbn Abbas’a âittir. (..) İkincisi, Bu geceyi Kur’ân’ın inzal edilmesinin başlangıcı kabul eden görüştür. Bu, İmam Şa’bi’nin kavlidir. (MEVDÛDİ, 7/180)

Bâzı müfessirlerin İbni Abbas’a dayanarak Kur’ân-ı Kerîm’in önce bir bütün hâlinde en yakın göğe indirildiği şeklindeki sözleri, ne herhangi bir âyet ve hadisle desteklenmekte, ne de gerçeğe uymaktadır. Çünkü Kur’ân’ın çoğu Rasûlullah (s)’in hayatının çeşitli aşamalarını, Mekke ve Medîne’deki dâvet olaylarını içerir veya bu olaylarla ilgilidir. Bu olaylar henüz vukû bulmadan da onlardan söz eden âyetlerin Levh-i Mahfuz’dan en yakın göğe inmesinin hikmeti ve îzâhı yoktur. (Süleyman ATEŞ’ten M. DEMİRCİ, 3/602). Burada esâsen şu sorulara cevap aramak gerekir: Kur’ân’ın Levh-i Mahfuz’da kalmasıyla dünyâ semâsına indirilmesi arasında ne fark vardır ki, Levh-i Mahfuz’dan dünyâ göğüne aktarılmış olsun? ‘Biz dünyâ semâsını lambalarla süsledik.’ (Mülk 67/5). âyetinde de ifâde edildiği gibi, dünyâ semâsı denen şu yakın gök (Beytü‘l izze) yıldızlarla süslü olan uzaydır. Şimdi Kur’ân bu yıldızlardan hangisine inmiştir? Allâh’ın zati kelâmı, maddi bir kitap mıdır ki Levh-i Mahfuzdan alınsın da ona en yakın göğe aktarılsın? (..) (M. DEMİRCİ 3/602)

Sonuç olarak şu söylenebilir ki, Kur’ân Levh-i Mahfuz’dan vahiy meleğine intikal ettirilerek, Ramazan ayında ve Kadir gecesinde indirilmeye başlamış ve Hz. Peygamber’e çeşitli zaman aralıklarıyla inzal edilmiştir. Onun inzal süresi de yaklaşık olarak yirmiüç senelik bir süreyi ifâde etmektedir. Buna göre yukarıda zikrettiğimiz iki görüşten ikincisi yâni Şa’bi’nin görüşü diğerine nazaran daha isâbetli görünmektedir. (M. DEMİRCİ, 3/603)

Lûgat olarak ‘kadr’ kudret, takdir, hüküm, şeref ve kıymet gibi mânâlara gelir. Kadir gecesinin bir ismi ‘mübârek gece’dir.  Bu, onun hayrı bol, çok bereketli ve şerefli bir gece olduğunu bildirir. (bk. Duhan 44/1-3) Bu gece aynı zamanda takdir ve hüküm gecesidir. O gecede nice hikmetli mühim işler karara bağlanır. (bk. Duhan 44/4-5; Ö. ÇELİK, 5/538)

(3).‘(O) Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır.’ O gece amel, ibâdet ve mücâhede ile erilecek olan hayır ve sevap, onsuz bin ay amel ile kazanılacak olan hayır ve sevaptan daha çok, daha fazla hayırlıdır. Bir sınır ve miktar ile tâyin ve tahdit edilmeyecek kadar çok hayırlıdır. Artık ne kadar daha çok hayırlı olduğunu Allah bilir. Bu sırf Allah Teâlâ’nın Muhammed ve ümmetine bir lütfu ve ihsânıdır. (ELMALILI, 9/340)

Nesefi der ki: ‘Kadir gecesinin faziletinin bu derece yüksek olmasının sebebi, Meleklerin ve Rûh’un o gecede inmesi ve hikmetli her işin yine onda ayrılmasından dolayıdır.’ (S. HAVVÂ 16/301)

Hadis:  Ramazan gelince Rasûlullah (s) buyurdu ki: ‘Size Ramazan ayı geldi. O mübârek bir aydır. Allah onda oruç tutmayı üzerine farz kılmıştır. O ayda cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar kelepçelenir. Onda bin aydan daha hayırlı bir gece vardır. O gecenin hayrından mahrum kalan, gerçekten mahrum kalmıştır.’ (Ahmed b. Hanbel’den S. HAVVÂ 16/303)

(4).‘Melekler ve Rûh (Cebrâil), onda Rablerinin izniyle her iş için iner de iner.’ Burada Kadir gecesinin bin aydan hayırlı oluşunun başka bâzı sebepleri açıklanmaktadır. Bu gece Allah Teâlâ’nın vereceği görevleri üstlenmek üzere melekler ve ruh yeryüzüne inerler. Müfessirlerin çoğunluğuna göre 4. âyetteki ‘ruh’tan maksat, Cebrâil’dir. (krş. Şuarâ 26/193-194). Cebrâil meleklerden biri olmakla birlikte makâmının yüksekliğini ve şânının yüceliğini göstermek üzere ayrıca zikredilmiştir. ‘Ruh’, meleklerin ileri gelenleri, meleklerin dışında Allâh’ın görünmez ordularından bir ordu, rahmet’ vb. mânâlar verenler de vardır. (Râzi, Şevkâni’den KUR’AN YOLU, 5/659, 660)

Bereketinin çokluğu sebebiyle meleklerin bu gece inişleri pek çok olur. Melekler bereket ve rahmetle birlikte inerler. Nitekim onlar Kur’ân okunduğunda da inerler, zikir hâlkalarını kuşatırlar ve kanatlarını ilim tâlibinin üzerine ona karşı saygılarından dolayı samimiyetle gererler. Rûh’a gelince burada onunla Cibril (as) kastedildiği söylenmiştir. Bunun, meleklerin bir çeşidi olduğu da söylenmiştir. En iyisini Allah bilir.’ (İbn Kesir’den S. HAVVÂ 16/301)

(5).‘O (gece), tanyeri ağarıncaya kadar, (ibâdet ehline) bir selâmet (rahmet ve esenlik)tir.’ 5. âyette bu gecenin esenlik ve mutluluk gecesi olduğu ifâde edilmiştir. Zîrâ melekler gecenin başından itibâren tan yeri ağarıncaya kadar gruplar hâlinde inerek müminlere selâm verirler. Bu durum gecenin karanlığı çekilinceye kadar devam eder. Kadir gecesinde Allah Teâlâ rahman ismiyle tecelli etmekte, -Duhan sûresini 4-6’ncı âyetlerinden de anlaşıldığı üzere – bu tecelli en az bir yıl boyunca genel esenliği devâmını sağlamakta, düzeni ve dengeyi korumaktadır. (KUR’AN YOLU, 5/660)

Hadis: Hz. Âişe der ki: Rasûlullah (s) Ramazanın son on gününde mescide çekilerek kendini ibâdete verir ve şöyle buyururdu: ‘Kadir gecesini Ramazanın son on günü içinde arayın!.’ (Buhâri Leyletü’l Kadr 3, Müslim Sıyam 219, Tirmizi Savm 72, No 792’den Ö. ÇELİK, 5/539, 540.)

Hadis: Hz. Âişe (r), Peygamberimiz (s)’e ‘Ey Allâh’ın Rasûlü! Kadir gecesinin ne zaman olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl duâ edeyim?’ diye sorunca Rasûlullah (s) şöyle cevap vermiştir: ‘Allâhümme inneke afüvvün, tuhibbü’l afve, fa’fü annî’ ‘Allah’ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin; beni affeyle!’ diye duâ et!’(Tirmizi Deavat 84 No 3513, İbn Mâce Duâ 5’den Ö. ÇELİK, 5/540) (Allah’ın izniyle Kadr sûresi tamam oldu. 13 Kasım 2018 /  5 Rebiulevvel 1440)